19 Ağustos 2010 Perşembe

malüm şairlikten kabile hayallerine ses 1-2

Ben bugün nereye gittim? Dur eğlenceli bişi söyleme. Lütfen. İstanbul mali müşavirler odasına gittim! Koskocaman gri bir bina ve 2-3 kişiyle birlikte asılınca açılan ağır bi kapısı var. İşte Deloitte dediki bana git sınava gir, al sana para, bu sınavı geç. Yoksa işim olmazdı açıkçası çünkü mali müşavir dediğin nedir ki malüm şair gibi bişi olsa gerek. O kadar yok, olmayan bir şey benim için.

Tutuşturdular elime bir eğitim seti. Üstünde aynen şöyle yazıyor: " Hiç kimse başarıya çıkan merdivenleri elleri cebinde tırmanmamıştır." İşte ayar veriyor, eller cepte, ağızda sigara aylak aylak dolaşacağına git güzelce giy kolları yamalı bi ceket, tak gözlükleri(nerd gözlüğüm de var uyar yani) ve çalış. O kitapları çalışırken, ezberlerken yaşlan ve farkında bile olma! Birgün farkedersen tabi o da zor artık paranın kokusunu alınca sen aynaya bakıp "nasılım?" diye sorup, bakıp, kendini eleştirme zahmetine katlanmazsın ama 60ında falan kazara bakarsan anca o zaman anlarsın yaşlandığını.

Eğitim seti demiştim evet. Fotoğrafları fln var.. Seminerler vs.. Hep mi aynı olur lan suratlar! Asık. Bir de mali müşavirler ya şişkolar böyle göbekli falan ya da çok zayıflar. Ortası yok resmen.

Gittim evraklarımı, diplomamı ve kendi çapında 75 sayfalık canım tezimi verdim geldim. Evet arkadaşım ben tez yazdım sindiremiyor olsalar da yaaee tezsiz diil miydi diye ağzını yamultsalar da. Galatasaray affetmiyor. Yolda gelirken dedim çok yazık didi bu mu olucan sen?.. Ne bilim çok daha yaratıcı bişiler olabilirdim. yaratıcı bişiler olmak. Marka iletişim uzmanı. uuuv çok havalı geliyor di mi. Havasına sıçim da eğlenceli geliyor kulağa. Ya da mimarlık-restorasyon bölümü. Bu da çok eğlenceli evet zor ama güzel. Bence herkes sanatla ilgili bişi okusun. O zaman daha kolay bi hayat olurdu. İnsanlar stressiz, güleryüzlü olurdu. Uslu olursak şirinleri bile görürdük. Bu ekonomistlerin fln düzen değiştirme isteklerini, sanrılarını arada ben de yaşıyorum da işte ben ekonomist değilim lan çözüm bulamıyorum.

Dur dur. Konudan konuya sekiyorum ama bağlıcam. Discoveryde bi program vardı. Bildiğin Afrika yerlilerini almışlar kabilelerinden New York'a getirmişler. O kadar çok gökdelen var ki adamlar şaşırıp güneş nerde diye soruyorlar. Bildiğin yeni doğmuş bebek. En güzeli.. İşte ben kabile üyesi olup oralarda yaşamak istiyorum. Evet orda hiçbir şey önüme hazır gelmeyecek ama paranın kokusunu nerdeyse hiç duymadan yaşayabilicem.

Bi kabile beni alsın lan. Bi sürü dövmem ve piercingim de var. Hemen adapte olurum ben. hadi be hacı..

3 yorum:

zey0zey dedi ki...

bizim bir kabilemiz vaaar

Adsız dedi ki...

ismmmo tagı ne anlama geliyor acaba? :)

Çilek dedi ki...

ahaha istanbul mali müşavirler odası.
gereksiz bir şey ben bile yazarken yoruldum :)

zey0zey : beni de alınnn :)