30 Aralık 2009 Çarşamba

Yılbaşısı

Hayatımın en kötü yılbaşını geçen sene yaşamıştım. Boş yere ağlamak vs..
Ne yapacağını bilemediğinden, stress.. Yılbaşı yükü, sorumluluğu. Bişiler yapmalıyım heyo eğlenmeliyiz.
Halbuki sakinlik ne güzeldir. Herkesin tek bi istediği şey var aslında. Gülümsemek. Saat 12ye gelirken de 12yi geçerken de gülümsek. Hayat boyu.

Bugün iş yerinde konuşuyoduk da.. Heybeliada'da. Dalgaların sesi kulaklarında. Hatta kumsalda.
Ayakların kumların içinde, denize doğru oturmuş öylece bakarken şarabını, rakını yudumluyosun. Karşıda İstanbul'da patlayan havai fişekleri var ve sessizce izliyosun. O rahatsız edici gürültüsü yerine sadece renk cümbüşü sana haber veriyor beyaz günleri. Oturup umut ediyorsun, sessizce bi dilek tutuluyor içten.

Ya da.. evde portakal soyup başucuna koyuyorsun.

Abartmamak lazım. Sıkıntı yapmamak, kasmamak gerek. Yılbaşı lan işte. Kar yağsa güzel olur ama. Kar yağsın. Bi de piyango çıksın. Hiçbi sene dilemem bunu ama piyango çıksın. Kar yağmasın o zaman. Piyango çıksın. Amorti değil. Büyük ikramiye çıksın. Hmm. Şöylece toparlayım, Bu yılbaşında büyük ikramiye bana çıksın süpaneke.


0 yorum: